2010 vancouver kış olimpiyatları

    dereceye giren atletlerimiz:


    (21.02.2010 00:18)

istanbul un meşhur içme suları

    (bkz: terkos)
    (21.02.2010 00:10)

little miss sunshine

    müzikleriyle filmi lezzetlendiren devotchka'yı da atlamamak lazım.

    bir de, o dede mazhar alanson değil mi ya?*
    (21.02.2010 00:04)

till end of the time

    till the end of time'dır ya aslı, dert değil. kötü yapmaz şarkıyı.
    little miss sunshine ile tanıdığım devotcka'nın hoş bir parçası.
    başlangıcındaki ıslık dilinize pelesenk olmazsa paranızı geri veriyorum; sorgusuz sualsiz..
    bir de nakaratın ilk iki satırı; tam gün boyu tekrarlamalık..

    - and everybody knows where this is heading
    forgive me for forgetting -


    http://www.youtube.com/watch?v=2BtxhqfNnwY
    (20.02.2010 23:59)

yangın yanıyor

    ing. fire is burning. (var böyle bişey)
    (09.02.2010 22:27)

nil karaibrahimgil

    kendisini kaybettik. artık ümitler özge özpirinççi'ye, yasemin mori'ye kaldı.

    hey siz, kırık hatun arkadaşlar. durun. evlenmeyin. daha diyeceklerim var.
    (09.02.2010 22:21)

darth vader

7 şubat 2010 euro 2012 kura çekimi

    türkiye'nin deplasman maçı oynamadan tamamlayacağı bir grup olmuş.

    2008 temmuzunda yayınlanan bir liste. ülkelerde yaşayan türkiye türklerinin yaklaşık sayılarını gösteriyor.

    Almanya: 2.600.000 - 3.000.000
    Belçika: 230.000
    Avusturya: 183.445
    Azerbaycan: 50.000 (gerçi hepsi bizden)
    Kazakistan da yabancı sayılmaz
    (07.02.2010 14:25)

bagaj fişi

    karizmasına karşı koyulamayan varlıklardandır.

    devasa bir valizi ardısıra sürüklemektedir kişi; bazen erkek, çoğunlukla dişi.
    son anda yetişir tramvaya, trene, ya işte her neyeyse...
    başı dik yetiştirilmiş, özgür, birey olabilmişlere özgü rahatlık vardır tavırlarında.
    odak noktasıdır tüm bakışların; umursamaz.
    valizin üzerindeki etikete* takılır gözler.
    destinasyon: ...
    ne maceralar saklıdır o etikette..
    ____________________________________________________________

    aslında bir halt değildir de, gözüm takılıyo işte.
    havaalanı kendini beğenmişliği gibi bir şey. uzantısı onun.
    toplu taşımanın artık arkadaş olmaya başlamış müdavimlerinin arasında her halleri ile başkadır o kişiler ve onları tamamlayan en önemli aksesuardır o bagaj fişi.
    ** *

    (07.02.2010 14:11)

2008 yılının en beğenilen tanımları

    bir osurukla ilk 5'i zorladığım, viyana kapılarından döndüğüm listeymiş de haberim yokmuş. bir de ötesini yapsaymışım, ilk 3'e girermişim herhalde :)
    (12.01.2010 21:48)

2010 güney afrika dünya kupası

    futbolseverlerin sabri sarıoğlu'ndan mahrum kalacakları turnuva.
    (04.12.2009 21:10)

temple of the king

secret

    e2'de yayınlanan dexter adlı dizinin reklamlarında duyduğum bir güzel şarkı. the pierces diye, iki bacıdan oluşan bir grup söylüyormuş.

    http://www.youtube.com/watch?v=d-2k0qaWCgU

    ben fark edemedim ama kuzenimin ilk tepkisine ve ekşisözlük'te yazanlara bakılırsa sertab erener havası varmış şarkıda. insanın dilne fena dolanan sözleri de şöyle;

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    why do you smile like you've been told a secret?
    now you're tellin' lies cause you just want to keep it
    but no one keeps a secret
    no one keeps a secret

    why when do our darkest deeds, do we tell?
    they burn in our brains, become a living hell
    because everybody tells
    everybody tells

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    look into my eyes, now you're getting sleepy
    are you hypnotized by secrets that you're keeping?
    i know what you're keeping
    i know what you're keeping

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    "allison?"
    "yes, catherine?"
    "i have something i want to tell you, but
    you have to promise never to tell anyone."
    "i promise."
    "do you swear on your life?"
    "i swear on my life."

    you swore you'd never tell
    you swore you'd never tell
    you swore you'd never tell
    you swore you'd never tell

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    got a secret, can you keep it?
    swear this one you'll save
    better lock it in your pocket
    takin' this one to the grave

    if i show you, then i know you
    won't tell what i said
    cause two can keep a secret
    if one of them is dead

    yes, two can keep a secret if one of them is dead
    yes, two can keep a secret...if one of us is...dead
    (26.11.2009 18:49)

yapma demiyorum hobi olarak yine yap

    hiç de basit bir söz değil aslında. inandığı bir yola -başkaları takdir etmese de- başkoymuş birisini yıldırma çabası. memur zihniyetinin ürünü. tü kaka.
    sigortalı iş, güvence, garanti, devlet kapısı ve nihayetinde düzen gibi kelimelerin çokça zikredildiği toplumların dillerine pelesenk olmuş bir deyiş.

    - baba, karar verdim, felsefe okuyacağım.
    - bitirince ne olucaksın? filozof mu?
    - off baba, öyle değil o.
    - ee nasıl peki? öğretmen olabiliyor musun bari?
    - ...

    kişi daha fazla konuşmanın kifayetsiz olduğunu idrak eder ve susar.
    (26.11.2009 18:27)

plants vs zombies

    süper eğlenceli bir bilgisayar oyunu. dolayısıyla sakat biraz. bağımlılık yapıyor. şöyle bir şey:
    leziz beyninizi, şirin evinizin bahçesine ektiğiniz savaşçı bitkileriniz vasıtasıyla binbir çeşit zombiden korumaya çalışıyorsunuz.

    muhteşem kapanış klibi de burada: http://www.youtube.com/watch?v=0N1_0SUGlDQ







    *

    bir de yardım bölümü var oyunun :)




    bu da adamım:


    (22.11.2009 22:52)

sayfa: 1-2-3-4-5...-62

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.